Herkes reklam yapmayı sever ancak yaparken çekici olmakla itici olmak arasında çok ince bir çizgi var. En güzeli reklam yapma çabasına girmemek. Alçak gönüllü duruş en güzel karakter örneği zaten ve insanlar tarafından o şekilde tanınmak da en büyük reklam aslında.
Düşünerek hareket etmek olayın püf noktası. Her ne kadar "Kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün.." mantığıyla hareket etse de kimseler, dışarıya doğru yapılan her eylem, dışarıdakiler tarafından algılansın diye yapılır ve o kişilerin algıladığı gibidir. Örneğin insanların içinde olan spotları üstünde tutma isteği -ki bu bazı insanlarda üst seviyede oluyor- kimsenin kabul edip hoş göreceği bir durum değil. Bu isteğin sonucu olarak sahte spotların altında sadece yüze gülen arkadaşların olduğu yalnız bir dünya oluşuyor. Tabii bunun farkına varabilmek de en önemli adım.
22 Haziran 2011 Çarşamba
18 Haziran 2011 Cumartesi
Teşekkürler :9
Hayat sevdiklerimizle güzel. Sevdiklerimizin yanımızda olduğunu bilmek güzel. Bizi merak eden, önemseyen insanların varlığını bilmek güzel. Onları düşünürken yüzümüzde tebessüm oluşması güzel. Sevmek güzel, sevilmek güzel. Onlar tarafından hatırlanmak çok güzel. Herkese teşekkürler :9.
12 Haziran 2011 Pazar
Para, Dost, Zaman
Para ve dost.. Birbirinden çok farklı, zıt kavramlar. Parayla dostluk kurulmaz, dostların arasında paranın lafı olmaz. Ancak bir ortak yönleri var: İkisi de çok zor kazanılıyorlar ve çok kolay şekilde kaybedilebiliyorlar. Üniversite bitirmiş binlerce işsiz vatandaşla, çevresi çok geniş olup da pek gerçek dostu olmayan bir bireyi ele alırsak bu benzerliği daha belirgin şekilde görebiliriz. Bu durumlar ağırlıkla dış kaynaklı oluyor. Gerek politika, gerek çevre şartları, hatta şans faktörü bile bunda etkili. Ancak iç faktörler de hiç yok değil. Değer vermek ve kıymet bilmek, bir insanın zor elde ettiği şeyleri kolay şekilde kaybetmesini engeller. Bu düşünce ve niyetle, ne para boşa savrulur ne de kazanılan dostluklar hiç uğruna harcanır.
Bir de zaman var bu iki kavramın da çok aşina olduğu. İkisi de zaman içinde değişir, nereye gideceği sizin elinizdedir, elinizde olmalıdır. Bilerek, düşünerek hareket eden, değer veren, kıymet bilen insan, kendini zamana bırakarak savrulan değil, zamanı kendi lehine kullanabilen kişi haline gelir. O kişi bu iki alakasız kavramdan birini cebinde birini kalbinde ve yanında yıllarca taşıyabilir.
Bir de zaman var bu iki kavramın da çok aşina olduğu. İkisi de zaman içinde değişir, nereye gideceği sizin elinizdedir, elinizde olmalıdır. Bilerek, düşünerek hareket eden, değer veren, kıymet bilen insan, kendini zamana bırakarak savrulan değil, zamanı kendi lehine kullanabilen kişi haline gelir. O kişi bu iki alakasız kavramdan birini cebinde birini kalbinde ve yanında yıllarca taşıyabilir.
2 Haziran 2011 Perşembe
Kandil Simidi
Hayattaki en büyük korkularımdan biri, kandil simidi paketinin içinden susamlı simit çıkmama olasılığıdır. Paketin açılma anına kadar heyecan, adrenalin üst safhada. Sonra ise mutluluk veya hayal kırıklığı. Kandil simitleri ne kadar da hayata benziyormuş değil mi? :9
Susamlı simitleriniz bol olsun, kandiliniz mübarek olsun. :9
Susamlı simitleriniz bol olsun, kandiliniz mübarek olsun. :9
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)