Kaderci bir toplumuz. "Kısmet", "nasip", "kader" kelimelerini ne kadar çok kullanıyoruz farkında mısınız? Bir de atasözlerimize bakın: "Su akar yolunu bulur.", "Her şey olacağına varır.", "Her şerde bir hayır vardır." diye devam ediyor. Oh ne rahat! Biz öylece duruyoruz, hayat akıyor kendi kendine. Bizim bir şey yapmamıza gerek yok. Armut piş, ağzıma düş. Pişmezse de olacağı varmış deyip kabullen. Ne ala!
İnsan, "kısmet", "nasip" türevi kelimeleri kullandığı derecede aciz bence. Lafın gelişi veya esprili bir şekilde söylenmesi kabul, hatta bir açıdan da komik ama hayatın akışının değişmeyeceğini düşünmek, buna razı olmak asla kabul edilemez.
Günümüzde fiziksel engeller gitgide küçülmekte, her şey kafada bitmekte. Hastalıklar düşünce ile iyileştiriliyor artık, savaşlar beden bedene veya bombalarla değil düşüncelerle yapılıyor. Soyutu bu kadar gerçek kılabiliyorken, elimizdeki bu gücü kullanmamak, insan olarak sahip olduklarımıza karşı bir ihanet belki de. Her zaman şans yaver gitmez tabii ama bu konuda kararlı ve inatçı olmalı insan, kendine olan güvenden şaşmamalı hiçbir zaman.
Resme daha geniş bir çerçeveden bakınca görmek hiç de zor değil aslında. Çünkü resmin tam dibinde, bir anlamda hayatın içinde, olduğumuz için tümüne hakim olabileceğimizi unutuyoruz. Bir ufak kıvılcıma bakıyor her şey. Kafamızda beliren bir küçük parlama sadece.. Dünyayı değiştirmese bile, hayatınızı veya hayatları değiştirebilir, sizi çok farklı kılabilir sıradan "kısmetçi" insanlardan..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder