Tutuğum bu aralar, suskunum. Neşesiz, somurtkan. Öfkeli bazen. Sebebini bilmiyorum ya da bilmek işime gelmiyor. Çünkü bilirsem, omzumdaki bu yükü resmen kabullenmiş olacağımı biliyorum. Ya da ellerimdeki kelepçeyi, ayaklarımdaki prangayı ilk defa farketmiş olacağım.
Küçükken amcamla boğuşurduk. Küçükken dediğim 9-10 yaşlarındayım. Bir iki hamle yapmama izin verdikten sonra beni hareket edemez hale getirir, "pes" dersem kurtulacağımı söylerdi. Hiçbir şansım olmamasına rağmen pes demezdim ve "kaplan kafesi" ismini verdiği durumdan kurtulmaya çalışırdım. Onun da istediği buydu aslında, biraz daha uğraşmamı bekleyip bırakırdı beni.
Bugünlerde o halim aklıma geliyor. Pes etmiyorum inatla, edersem bütün büyüsü gidecek, 9-10 yaşında pes demeden harcadığım tüm emekleri silip atmış olacağım. Ve sonunda edilgen bir hayatı seçmiş olacağım.
İşte bu böyle olmayacak, en azından olmamalı. Bunun farkındayım ve farkındalık iyi bir başlangıç olabilir.
Özgür Bey merhabalar,
YanıtlaSilYazılarınızı ilgiyle okuyorum, gerçekten çok yeteneklisiniz, çok doğru noktalara parmak basıyorsunuz.
İyi çalışmalar.
Teşekkür ederim sevgili Ufuk :9
YanıtlaSilumarım geçmiştir bu ruh halin :s ?
YanıtlaSilgüzel anlatmışsın her zamanki gibi, sadece yağmur ile değil bizimle de paylaşman,paylaşabiliyor olman çok güzel :))
:9
YanıtlaSil